Aşk bir uçurumdan düşmek gibidir, bunun için sevgiliye yar” denilir.
Aydınlık neyin oluyor senin, gökyüzü akraban filan mı? Beni bulur bulmaz gözlerin şimşek çakıyorum yalan mı?
Ne demiş şair. Mutluluğu benimle bulan benimdir gerisi misafir.
Aşk; görmekten çok özlemeyi sever, dokunmaktan çok düşlemeyi.. Ve aşk öyle haindir ki; nerde imkansız varsa gider onu sever.
Bir merhaba yeterdi tanışmamıza, yüreğinde aşk kadar cesaret olsaydı.
Yolunu değiştirmeden gittiğin sürece, ne kadar yavaş gittiğinin bir önemi yoktur…
Gençliğimi sadaka verdim şu dilenci yıllara.
Inandigin gibi yasayamazsan,yasadigin gibi inanmaya baslarsin
O boncuk gözlerini izlemek Ortaköy’den Boğazı izlemekten bin kat daha iyi.
Sevmek ölmektir bence , ben de sevmiştim ölmeden önce
Kalbim seni unutacak kadar adi ise ellerim onu parçalayacak kadar asildir.
Başını göğsüme yasladığında tek bir düşmanım vardır:geçim giden zaman.
Sevgimiz yavaş yavaş süzülen çisil yağmur gibi ama ırmakları taşıran cinsten…
Sert rüzgarlar karanlık geceleri severmiş , aynen benim seni sevdiğim gibi.
Biz dünyayı değiştirmek için yola çıkmıştık; dünyayı değiştiremedik ama dünya da bizi değiştiremedi.”
Başın sıkıştığında değil; sevdiğini anlayıp, mutlu olmayı istediğinde gel ki; ömrümü uğruna harcayayım.
Bütün hafta, cumayı beklersin. Bütün yıl, yazı beklersin. Bütün hayatın boyunca mutlu olmayı beklersin.
Kimi Zevki Uğruna Yaptığı Çocuğu Aldırır Kürtajla, Kimi Sokaktaki Yetimi Bile Doyurur Asgari Ücret Maaşıyla . . !
Açmayın perdeleri hüzün çöksün her yana. Sen olmadan, sen olmadan olmuyor bu hayat dedikleri.
Bir ilk gibi yaşayacağım içimde, kalan son sevgi parçasını seninle, sakin ayrılmayalım aşkım ölsem bile ellerinde..
Talihsizlik talihin ne olduğunu öğretir
Ayakkabılarım olmadığı için üzülürdüm, ta ki sokakta whatsapp durumlari ayakları olmayan adamı görene kadar
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder